Sürekli Özür Dilemek: Nezaket mi, Psikolojik Sorun mu? - Eskişehir Öteki Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

Sürekli Özür Dilemek: Nezaket mi, Psikolojik Sorun mu?

Sürekli Özür Dilemek: Nezaket mi, Psikolojik Sorun mu?
Yayınlama: 8 Eylül 2025 Pazartesi - 546
A+
A-

Sürekli özür dilemek özgüveni tüketiyor!

Uzmanlara göre, sürekli ve yersiz bir şekilde özür dilemek, nezaketin ötesine geçerek bireyin özgüvenini ciddi şekilde zedeleyebilen bir davranış kalıbıdır. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bu durumun psikolojik temelleri, sosyal ilişkiler üzerindeki etkileri ve çözüm yolları hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Düşük Özgüven ve Sosyal Kaygının Bir Göstergesi

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, sürekli özür dileme davranışının temelinde genellikle düşük benlik saygısı, sosyal anksiyete bozukluğu veya çocuklukta yaşanan travmatik deneyimlerin yattığını belirtiyor. Bu kişiler için özür dilemek, yalnızca bir nezaket ifadesi değil, aynı zamanda reddedilmekten kaçınma ve onaylanma ihtiyacının bir yansımasıdır. Özellikle aşırı eleştirel ebeveyn tutumlarına maruz kalmış bireylerde, "yanlış yaparsam sevgiyi kaybederim" inancı gelişebilir ve bu durum yetişkinlikte de devam edebilir.

Sosyal İlişkilere ve Algıya Etkileri

Aydın'a göre, bu davranış başlangıçta düşünceli bir tavır gibi algılansa da, zamanla kişinin özgüvensiz, kararsız veya pasif olarak görülmesine neden olabilir. Arkadaşlık ve romantik ilişkilerde ise sürekli özür dileyen taraf, ilişkide dengesizlik yaratarak karşı tarafın üstün hissetmesine yol açabilir. Bu döngü, bireyin haklı olduğu durumlarda bile geri adım atmasına ve sağlıksız bir ilişki dinamiğinin pekişmesine neden olur.

Kadınlarda Özür Dileme Sıklığı ve Çözüm Yolları

Araştırmalar, kadınların erkeklere göre daha fazla özür dilediğini gösteriyor. Cumali Aydın, bu farkın biyolojik değil, toplumsal cinsiyet rolleriyle ilişkili olduğunu vurguluyor. Kız çocuklarının küçük yaşlardan itibaren daha uyumlu ve kibar olmaya teşvik edilmesi, bu davranışın yaygınlaşmasına neden oluyor.

Aydın, bu davranışı değiştirmek isteyenler için öz farkındalık geliştirmenin ilk adım olduğunu söylüyor. Kişinin hangi durumlarda gereksiz yere özür dilediğini bir "özür günlüğü" tutarak belirlemesi faydalı olabilir. "Geç kaldım, kusura bakma" yerine "Beklediğin için teşekkür ederim" gibi alternatif ifadeler kullanmak, otomatikleşen bu kalıbı kırmada etkili olabilir. Ayrıca, bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemlerle daha sağlıklı iletişim becerileri geliştirilmesi tavsiye ediliyor.



Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2025